Astroloji, gök cisimlerinin (Güneş, Ay, Gezegenler ve Yıldızlar) konum ve hareketlerinin insanlar, olaylar ve dünya üzerindeki etkilerini inceleyen kadim bir sembolik yorumlama sistemidir. Semboller, arketipler ve psikolojik yorumlama üzerine kurulu bir gelenek olup; Yunanca Yıldız anlamına gelen ‘Astro’ ve Bilgi anlamına gelen ‘Logos’ kelimelerinden türemiştir. Astrolojinin gök cisimlerinin ve astronomik fenomenlerin incelenmesi ile ilgili bir disiplin olduğunu vurgulanmaktadır. 

Astrolojinin geçmişi çok eski ve çok kültürlüdür. Mezopotamya bölgesinde M.Ö. 2000’li yıllarda, Babil Uygarlığında ilk gözlemsel astrolojinin ortaya çıktığını söylenmektedir. Gök olaylarının hükümdarlar ve ülke kaderinin üzerinde etkisi olduğuna inanılmaktaydı. Burçların 12’li sisteme dönüşmesi ise Antik Mısır döneminde şekillenmiştir. Bilhassa Sirius ve diğer yıldızların konumu takvim ve tarım için çok önemliydi. M.Ö. 200’li yıllarda ise Antik Yunanda, astroloji sistematik bir yapıya kavuşmuştur. Bu dönemde Astroloji-Matematik ilişkisi kurulmuş ve bütünleşmiştir. Natal Chart için yorumlama temelleri bu dönemde gelişmiştir. Orta Çağ ve İslam dünyasına geldiğimizde ise İslam bilginlerinin astrolojiyi tercüme edip genişlettiğini gözlemliyoruz. El-Biruni, El-Kindi ve Ebu Ma-şer gibi alimlerin astroloji üzerine kapsamlı eserler yazdığını görüyoruz. İlerleyen dönemlerde yani Rönesans ve Modern döneme geçildiğinde Avrupa da popülerliğini ve ününü tekrar kazanmaya başlayan astroloji günümüze gelene dek Psikolojik Astroloji, Modern Astroloji ve Klasik Astroloji gibi farklı ekollere kavuşmuştur.

• Batı Astrolojisi:

Mezopotamya, Antik Yunan ve Helenistik dönemlerinde karmalaşıp harmanlanan bu tür, 20. yüzyılda Jung etkisi yani psikolojik astroloji ile modern bir boyut kazanmıştır. 12 burç üzerinde yoğunlaşıp mevsimlere bağlı Tropik Zodyak’ı inceler ve doğum haritalarında açılar ve evlerin sistemleri üzerinde yoğunlaşarak psikolojik bir analiz sağlamaktadır.

• Vedik / Hindu Astrolojisi (Jyotish):

Antik Hindistan da gelişen ancak kökeni Veda Uygarlığına dayanan bu tür Hindistan da yaşamın bir çok alanında hala resmi olarak kullanılmaktadır. Sideral Zodyak yani yıldızlara göre yorumla yapılan bu teknikte karma ve kader temaları çok güçlüdür. Dasha sistemi ile (zaman döngüleri) gelecek için benzersiz bir öngörü yöntemi benimser.

• Çin Astrolojisi:

Çin İmparatorluğunun bir geleneği olan bu tür, saraylarda takvim, tarım ve kehanetler için geliştirilmiştir. 12 hayvan burcu esas alınmakta olup, 60’lık döngü sistemi kullanılmaktadır. Dünyada ki en eski takvim sistemlerinden biri olan bu türde burçlar yıllara göre belirlenmektedir. 5 element tipinde (Ağaç, ateş, toprak, metal ve su) karakter analizleri temel alınır. Çok güçlü bir kader, talih, döngü ve zaman felsefesi içermektedir.  

• Maya Astrolojisi:

Orta Amerika’da bulunan Maya Uygarlığında gelişen bu tür, Maya rahipleri tarafından son derece gelişmiş bir matematik ve astronomi kullanılarak ortaya çıkmıştır. Tzolk ismi verilen 260 günlük bir takvim bu sistemin merkezidir. Uzun sayım takvim, ve çağ döngülerini inceleyen bu türde 20 gün işaretinin 13 enerji tonu ile toplanması ile 260 günlük döngüye ulaşılarak hesaplanır, kader ve ruhsal temaları ön plana çıkarmaktadır.

• Kelt / Druid Astrolojisi:

Britanya & Galya bölgelerinde bulunan Antik Keltler topluluklarında ki Kelt rahipleri olan Druidler tarafından geliştirilmiş bir türdür. Bu sistem daha çok modern yorumlamalarla rekonstrüe edilmiştir. Ağaçlara kutsal anlamlar yüklendiği için Ağaç Astroloji olarak da bilinmektedir. Ay döngüsüne göre 13 ağaç sistemi belirlenmiş olup, şamanik ve doğa temelli bir sistemdir. Ancak döneme ait çok fazla yazılı kaynak bulunmamaktadır.

• Arap / İslam Astrolojisi:

Abbasiler döneminde 8. ve 12. yüzyıllar arasında Bağdat’ta bulunan Beyt’ül Hikme de (Bilgelik Evi) çeviri hareketleri ile astrolojiyi genişleterek başlayan bir türdür. Alimler tarafından Yunan ve Pers metinlerinden Arapçaya çeviriler yapılıp, üzerine pek çok yeni sistem eklenerek geliştirilmiştir. Özellikle şans ve talih konusunda geliştirmeler yapan bu tür Lots sistemini epey bir geliştirmiştir. O dönemde daha ziyade Mundane astrolojisi ile ilgilenmiş olup, (kraliyet, savaş ve dünya olayları) bu konuları analiz etmeye çalışmışlardır. Günümüzde Mundane Astrolojisi pek çok astrolog tarafından hala kullanılmakta olup dünya olayları incelenip analiz edilmektedir.

• Astro-Kartografi (Yerleşim Astrolojisi):

Bu tür 20. yüzyılda gelişmiş en modernidir. 1970’lerde Jim Lewis tarafından geliştirilmiş olan türde gezegen enerjilerinin dünyada ki farklı noktalarda nasıl çalıştığını haritalamaya çalışmaktadır. Seyahat, taşınma ve kariyer için çok fazla kullanılan bu türde doğum haritası çeşitli coğrafyalarda tekrar çizilmektedir. 

Astrolojide doğru bir analiz ve profesyonel bir yorum ile hayatımıza pek çok katkı sağlayabiliriz. Örneğin, kendini daha iyi tanıma hissi; Kişinin kendi davranışlarını ya da duygularını daha iyi sorgulamasına yardımcı olur. Farkındalık ve içsel yolculuk; Duygular, motivasyonlar ve ilişkiler üzerine düşünmeye teşvik eder ve kişisel farkındalığınızı arttırmanıza fayda sağlar. Bir anlam ve düzen duygusu oluşturur; Bir uyum içerisinde olmak kişiye duygusal rahatlık kazandırır ayrıca zamanlara yüklediğiniz anlamlar stres dönemlerinde size destek olur. Tüm bunları hayatınıza uyarlayıp beşeri sermayenizi destekleyerek, sağlıklı iletişimler kurabilir, güçlü bir birey alt yapısı oluşturabilir, zorlukla mücadele etmeyi öğrenebilir, iç huzurunuzu güçlendirerek, tüm ilişki ve hayatınızı idame ettirirken karşılaştığınız konular ve onların yönetimi hakkında size yol gösterebilir. Zaman yönetimi, finans yönetimi, ilişki yönetimi, kariyer yönetimi ve sağlık gibi tüm konularda bilinçlenmenize destek olur. Yani yaşam parolanızı öğrenmeniz ve yol haritası belirlemenize yardımcı olarak, başarının, gücün, huzur ve mutluluğun kapısını aralamanıza katkı sağlar.

Astrolojide yorumlama tekniği aslında; Doğum Haritasındaki (Natal Chart) sembolleri bir araya getirip anlamlı bir bütün oluşturma sanatıdır. Tek tek gezegenleri okumak yeterli olmamakla birlikte, bütünsel bir analiz tekniği gerektirir. Öncelikle haritanın çekirdeği oluşturularak, element ve modalitelerin karakter dengesi, gezegenlerin davranışları, evlerin konumları ve etki alanları, açıların çatışma ve uyum ilişkisinde psikolojik konumlanmaları, temanın sentezi ve haritanın genel hikayesini ihtiyaç halinde zamanlama metotları ile geniş bir perspektiften görebilmek, uzman ve bilir kişi gözlemi ile yorumlamasını yapabilmek gerekmektedir. Bir bütünleme sanatı olan astrolojide ileri seviye astrologlarda nihayetinde bu işin sanatçılarıdır. Günümüzde çok fazla astrolog bulunmakta ve farklı harita türlerini farklı yöntemlerle yorumlamaktadır. Nasılsa herhangi bir sanat dalında her sanatçının ifası farklı ise astrolojide bu farklılıkların oluşması çok normaldir. Her ne kadar yöntemler dahi aynı olsa (Natal Analiz, Transit Analiz, Progresyon Analiz, Solar Arc Analiz, Solar/Lunar Return Analiz, Sinastri, Kompozit/Davison, Horary, Eleksiyon, Mundane) aslolan ve nihai yorum için geniş resmi iyi okuyabilecek bir uzman göz gerekmektedir.

Mesela aynı şarkıyı farklı şarkıcılardan dinlediğinizde aynı hissi alabiliyor musunuz? 🙂 Her şarkının farklı duygusu olduğu gibi her şarkıcının da farklı duygusu ve dinleyene geçirme yeteneği vardır öyle değil mi?